Ağıdırdır yalnızlık. Taşıması zor ama tek kişiliktir. Sessizdir, cümleleri boğar acımasızca ve bir o kadar soğukkanlı. Yargılar ve mahkum eder kendine. Müebbettir yalnızlık. Üşütür bedenleri, ayazda kalır ruhlar; zemheridir yanlızlık. Pişman eder, perişan eder marazdan daha beter... Düşmandır, kendi kendine kavga ettirir adamı. Eş,dostun hasmıdır iter, söver, döver... bıçak gibi keser bağları, kalp kıran sözler. Zamanı yoktur, her an vardır. Cama tutkun, yola aşık ve kapının çalışına hasrettir. Nöbetçidir uykuya izin vermez, cimridir; yerdirip, içirtmez; aksidir, huysuzdur değişmez. Dost gibi görünür de satar yanındakini anılarla yüz yüze gelince; kaypaktır, dönektir yanlızlık. Canı çıkartmaz ama acıtır; yürekleri burkar, incitir yokluğun yalancı yaridir. Kederi kader diye yutturur, kendi kaderine ortak eder adamı. Üç kağıda yatar yanlızlık. Koyudur, içi bilinmez; dışarıda sahte, bilemez insan koynuna girmedikçe. Boşluktur, boşu boşunadır. Boşvermişcesine, serseri gibi... hayatı boşamaktır. Uçurumdur; köprüleri atan, yolun sonuna iten dünyayı ulaşılmaz kılan.
Kaybolmaktır yanlızlık, herkesin içinde kaybolmak... kayıplara uğramak; görmemek, duymamak ve konuşmamak... ıssızdır, uğultularla başbabaşa... çöl, ada veya oda o hep bir başına. Yanlızlık. yalın yalnızlık. Yapa yanlızlık... Kıskançtır yalnızlık. Sevdiğini saklar hep yaklaştırmaz kimseyi. Göstermez yüzünü. Esirger sözünü. Kilitler sıkı sıkıya kapılarını. Karamsardır, umudu unutmak ve umduğunu bulamamaktır. Sevimsizdir, yüzü asık ve bakışları sert. Hiddetten değil korkudan. Olur da bir yerde celladı ile tanışmaktan. Naz yapar çocukça. Çagırsalar gelmez, taviz vermez. Hayallerinde başrol onundur. Gerçekte figüran. Sıkıcıdır yanlızlık. Canı da dişi de sıkar. dünya bile dar gelir. Mengenede sıkar, silah gibi sıkar... sıkıysa kurtul elinden. Cahildir, kafasına göre hareket eder. İşine gelmez dostluklar. Kafa dengi arar, bulur ve kafaya alır. Sürekli aynı kafadadır yalnızlık. Hastalıktır; bedendedir ağrılar, aslında hasta olan düşünceler. Yalnızlığın yaradana ait olduğunu idrak edemeyen ruhlar...
Yalnızlık.. çok iken bir olmak, bardağın hep boş kısmında kalmaktır. İnsan neden yalnızlığı tercih eder bilinmez. Sorunlardan veya çok sevdiğinden belki yalnız kalmak istediğinden. Severiz insanları yardım etmek isteriz. Bazen de farkında olmadan en derin çukurlara iteriz. Nasıl müdahale etmeli? herşeyden önce hayatı sevdirmeli, şu uçsuz bucaksız kainattaki her varlığın en az çift olduğunu göstermeli. Er yada geç insan farkeder yalnızlığın sonunu lakin ömür kısa, vakit dar...
0 yorum:
Yorum Gönder