Detoks, bildiğiniz üzere kısaca vücudumuzdaki toksinleri atma işlemi. Bu işlem, kimi beslenme uzmanlarına göre bir hafta, kimilerine göreyse iki-üç gün amacına bağlı olarak değişebiliyor. Daha çok Doğu kültürlerinden esinlenilen ve bitki-baharat ağırlıklı içecek veya çorbadan ibaret olan geleneksel “temizlenme” yöntemi, Batı kültüründe de son yıllarda moda oldu. Sosyal ortamda takip ettiğim bazı diyetisyenler detoksu tavsiye ediyor. Pek çok dergi ve internet sitesi detoks çayı, içeceği tarifleri veriyor.
Merak eden ve uygulamaya niyeti olanlar için İngiliz gazeteci Brigid Delaney uzun süreli (5 hafta) bir detoks yöntemini denemiş. Tam iki hafta boyunca sıvı tüketmiş.
Deneyimlerini paylaşmak istedim. Çünkü öncelikle detoks kolay bir iş değil. İkincisi bu acılı süreç boyunca vücudunuzda ve psikolojinizde gözlemleyeceğiz şeylere hazırlıklı olmalısınız.
*Delaney ilk iki hafta Çin baharatlarından oluşan bir çay içmiş. Evet, sadece çay. Başka bir şey yok. Daha sonraki üç hafta salatalık ve buğulanmış tavuk. Tam 14 kg vermiş ve iki yıl içinde bu kiloları geri almış.
*Diyetin dördüncü gününde, sanırım baharatların etkisiyle kokmaya başlamış. O kadar ki arkadaşları durumun farkındaymış ve gece pencere açık yatıyormuş. Bayatlamış sütle, güneşte kalıp bozulmuş tavuk arası bir koku…
*Yemek için alışveriş yapmak, pişirmek veya restorana gitmek. Aslında bu rutin işler bizim sosyal hayatımızın bir parçası. Ve bu sosyal hayatı uzun süre durdurmuş. Kimseyle dışarıya yemeğe veya alışverişe çıkmamış. Zamanını evde oturup, obsesif biçimde yemek düşünerek ve hayal ederek günlerini saatlerini geçirmiş. Aklında tek bir şey varmış, o da yemek.
*O kadar yorgun düşmüş ki, hiçbirşey yapmak istememiş. Beşinci günde sanki uyuşukluk veren bir ilaç almış gibi hissetmiş. Tek istediği uyumak olmuş.
*En zorlu sürecin dört ve yedinci gün arasında yaşamış. Açlık, sinir bozukluğu, uyuşukluk, can sıkıntısı hepsi en üst sınıra ulaşmış. Başağrılarıysa dördüncü günde geçmiş.
*Yemek yemediği halde sıkça tuvalet ihtiyacını karşılamış. Sanki içi dışına boşalmış.
*Detoks süreci bittiğinde artık küçük bir parça balık veya birkaç adet fasulyeyle doyar hale gelmiş. Üstelik daha önce burun kıvırdığı bu yiyecekler artık çok ama çok lezzetli geliyormuş.
Ancak anlaşılan o ki, Delaney insan olmanın dayanılmaz “hafifliğine” yenik düşerek zaman içinde açgözlülüğüne yenik düşerek eski “ağırlığına” geri dönmüş.
Çünkü detoks bir “zayıflama yöntemi” olamaz.
0 yorum:
Yorum Gönder