"Zayıf ve aynı zamanda fit görünmenin yüzde 70’i mutfaktan geçer" diye bir söz var. Bu oranı yüzde yüze tamamlayansa yüzde 20 ile egzersiz ve yüzde 10 ile uyku-dinlenme. Aslında bu oran hala tartışmaya açık. Ama benim asıl değinmek istediğim, fit görünmenin büyük bir kısmının gerçekten ama gerçekten ne yediğinizle ilgili olması. Bu nedenle ne yazık ki modern hayat insanın önüne hazır, fast food veya işlenmiş gıdaları çok daha kolay koysa da, biz fit görünmek isteyenlerin yapması gereken tek bir şey var: gün içinde yiyeceklerinizi organize etmek.
Bu gerçeğin farkında olan pek çok kadın fitness/sağlıklı yaşam b(v)logger, başta Instagram ve Facebook'taki sosyal medya hesaplarından bir haftalık yiyeceklerinin görüntülerini yayınlıyor.
Bu görüntüler, düzenli bir yeme alışkanlığını oturtamayanlar için oldukça motive edici.
Diğer yandan Türkiye'de son iki yılda gelişen "sağlıklı beslenme sektörü" de hizmetinizde... Kadın-erkek herkesin önüne farklı beslenme türlerine (protein ağırlıklı, vejateryen, vegan) uygun günlük yemek listeleri hazırlıyor. Sosyal medyada gezindiğinizde onlarcasına rastlarsınız.
Açıkçası size diyetisyen hizmeti de sunan ve günlük yiyeceklerinizi adresinize teslim eden hazır bir mutfak, düzenli beslenmeyi oturtmak için çok mantıklı. Maddi külfetine katlanırım derseniz, kesinlikle tavsiye ederim.
Ama daha çok ve özetle tavsiye edeceğim şey, gün içinde neyi tüketeceğinizin kafanızda belirli olması. Yani amaç; öğlen yemeğini kaçırdıysanız veya söz gelimi yurtdışındaysanız ve karnınızı doyurmanız için elinizin hemen altında bir hamburgerci veya bir fastfoodcu varsa, buralara saldırmanızı önlemek. Emin olun yanınızda evden getirdiğiniz zeytinyağlı bir yemek, bir tencere yemeği, kuruyemiş, meyve veya çiğ sebze hayatınızı kurtaracaktır.
Bir gün öncesinden yiyeceklerinizi planlayın ve böylece gereksiz, kalorili, beslenme değeri sıfır olan yiyeceklerden uzak durun.
0 yorum:
Yorum Gönder