Türkiye İstatistik Kurumu’nun Ekim 2022’te yayınladığı bir rapora göre, (http://www.tuik.gov.tr/basinOdasi/haberler/2022_58_20221008.pdf ) OECD ülkeleri arasında obezite oranı en yüksek ülke…. evet tahminleriniz doğru çıktı, yüzde 28,7 oranla ABD. İkinci ülke –ki ben buna çok şaşırdım- yüzde 22,2 oranla “İzlanda.” Üçüncü sırada kim var derseniz, yüzde 19,9 oranla ne yazık ki Türkiye var. Evet, evet yanlış değil. Kesinlikle doğru.
Küresel anlamda karşılaştırma yapabileceğimiz 34 üyeli, en geniş ülkeler topluluğunun en obez üçüncü ülkesiyiz. Sıkı durun; 2023 yılında obezite oranı yüzde 15,2 iken, ub oran 2022 yılında yüzde 19,9'a yükselmiş. Yani 4 yılda yüzde 31,1 oranında bir artış var. Bu gerçeği biliyor muydunuz? Tabi ki, hayır. Nedenleri çeşitli olmakla birlikte aslında anlatmak istediğim şu: İngiltere bu listenin ilk onunda değil. Ama yine de İngiltere’deki Cambridge Üniversitesiobeziteyle ilgili bir araştırma yapmış. Ve "paniklemiş". “Biz AIDS bana bir şey yapmaz” inancıyla ilerleyen bir millet olduğumuz için, bizim endişelenmemize gerek yok tabii!!
Araştırma sonucu diyor ki, Akdeniz diyetini benimseyenlerin kardiyovasküler hastalıklardan ölme riski, yüzde 16’ya kadar daha az. Buradan şöyle bir hesap çıkmış, eğer İngilizler Akdeniz diyeti uygularsa her yıl kalp krizinden ölen 20 bin kişinin hayatı kurtulacak. Bizde kaç bin kişinin hayatı kurtulur bilmiyorum. Böyle bir veri olduğunu da sanmıyorum. Ama ekonomik nedenlerden “ekmeği birşeylere katık” yaptığımız beslenme şekline devam ettiğimiz sürece, bu ölümlerin önünü alamayacağız.
Küresel anlamda karşılaştırma yapabileceğimiz 34 üyeli, en geniş ülkeler topluluğunun en obez üçüncü ülkesiyiz. Sıkı durun; 2023 yılında obezite oranı yüzde 15,2 iken, ub oran 2022 yılında yüzde 19,9'a yükselmiş. Yani 4 yılda yüzde 31,1 oranında bir artış var. Bu gerçeği biliyor muydunuz? Tabi ki, hayır. Nedenleri çeşitli olmakla birlikte aslında anlatmak istediğim şu: İngiltere bu listenin ilk onunda değil. Ama yine de İngiltere’deki Cambridge Üniversitesiobeziteyle ilgili bir araştırma yapmış. Ve "paniklemiş". “Biz AIDS bana bir şey yapmaz” inancıyla ilerleyen bir millet olduğumuz için, bizim endişelenmemize gerek yok tabii!!
Araştırma sonucu diyor ki, Akdeniz diyetini benimseyenlerin kardiyovasküler hastalıklardan ölme riski, yüzde 16’ya kadar daha az. Buradan şöyle bir hesap çıkmış, eğer İngilizler Akdeniz diyeti uygularsa her yıl kalp krizinden ölen 20 bin kişinin hayatı kurtulacak. Bizde kaç bin kişinin hayatı kurtulur bilmiyorum. Böyle bir veri olduğunu da sanmıyorum. Ama ekonomik nedenlerden “ekmeği birşeylere katık” yaptığımız beslenme şekline devam ettiğimiz sürece, bu ölümlerin önünü alamayacağız.
Meyve, sebze, tam tahıl, kuruyemiş, zeytinyağı, kırmızı etten zayıf ve ölçülü tavuk, balık, süt ürünleri.
Bu zaten “dengeli” “her gıda grubunu dahil eden”, yani vegan, vejatarjen beslenme biçimlerini bertaraf eden altını çizmek gerek en “sağlıklı” beslenme şekli. Eğer, amacımız sıfır beden olmaksa, o ayrı tabii.
Önemli bilgi, paylaşalım:)
0 yorum:
Yorum Gönder